English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

31 Mart 2011 Perşembe

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE


Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünya’da eşi? 
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi 
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya 
-Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayasızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! 
Nerde - gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupalı" 
Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi 
Varsa gelmiş, açılıp mahpesi, yahud kafesi!

Eski Dünya, yeni Dünya, bütün akvam-ı beşer 
Kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer! 
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında, 
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk;
Sade bir hadise var ortada: vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela.. 
Hani tauna da züldür bu rezil istila. 
Ah, o yirminci asır yok mu, o mahluk-u asil, 
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkıyle sefil. 
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına, 
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına. 
Maske yırtılmasa hala bize afetti o yüz.. 
Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz! 
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab, 
Öyle müthiş ki: eder her biri bir mülkü harab.

Öteden saikalar parçalıyor afakı; 
Beriden zelzeleler kaldırıyor a’makı, 
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin,
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, 
Atılan her lağamın yaktığı: yüzlerce adam. 
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir: savrulur enkaaz-ı beşer.. 
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak 
Boşanır sırtlara, vadilere sağnak sağnak. 
Saçıyor zırha bürünmüş de o namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.
Veriyor yangını durmuş da açık sinelere, 
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare. 
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler 
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler.
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından, 
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman? 
Hangi kuvvet onu, haşa, edecek kahrına ram? 
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam.

Sarılır indirilir mevki-i müstahkemler, 
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-u beşer;
Bu göğüslerse Hüda’nin ebedi serhaddi 
"O benim sun'-u bediim onu çiğnetme!" dedi.
Asım’ın nesli.. diyordum ya.. nesilmiş gerçek, 
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmiyecek! 

Şüheda göğdesi, bir baksana, dağlar, taşlar.. 
O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar.
Yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor; 
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! 
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! 
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. 
Ne büyüksün ki  kanın kurtarıyor Tevhid'i.. 
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.. 
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? 
"Gömelim gel seni tarihe!" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab.. 
Seni ancak ebediyyetler eder istiab. 
"Bu taşındır" diyerek Kabe' yi diksem başına, 
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına. 
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namiyle, 
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle; 
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan 
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan; 
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem; 
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana.. 
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

Sen ki,  son ehl-i salibin kırarak savletini, 
Şarkın en sevgili Sultanı Salahaddin'i, 
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran..
Sen ki, İslamı kuşatmış, boğuyorken hüsran, 
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın; 
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın; 
Sen ki asara gömülsen, taşacaksın.. Heyhat! 
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat.. 
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber 
Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber...  
-----Mehmet Akif Ersoy-----
         (1873  - 1936 )
*Safahat 6. kitap ( Asım )  sahife:425, 22.baskı

30 Mart 2011 Çarşamba

Buhar Makinesi



Buhar makinesi, buharın içinde var olan ısı enerjisini, mekanik enerjiye dönüştüren bir dıştan yanmalı motordur. Buhar makineleri, lokomotifler, buharlı gemiler, pompalar, buharlı traktörler ve endüstriyel devreler olabilir. 

Bir buhar makinesi basınç altında buhar üretmek için suyu kaynatacak bir kazana ihtiyaç duyar. Herhangi bir ısı kaynağı kullanılabilir, fakat genelde odun, kömür veya petrol türevi yakıtların yakılmasından elde edilen ateş kullanılır. [1] 
Çalışma prensibi olarak, ısı enerjisini alan buhar genişler ve bir piston veya türbine karşı yönde baskı uygular (iter), bu hareket çarkların dönmesi veya diğer mekanizmaların hareket alması ile mekanik enerjiye (işe) dönüşür. 

İlk Örnek 

Bilinen ilk buhar makinesi diyebileceğimiz örnek Yunanlı mühendis Hero’nun birinci yüzyılda 50 yıllarına doğru Mısır İskenderiye’de uçları birbirlerine göre zıt yönleri gösteren iki eğik tüpün yerleştirildiği oyuk bir küreden yaptığı türbin’dir. Kürede su kaynatıldığında buhar borulardan dışarı çıkmakta günümüzde etki tepki kanunu dediğimiz şeyin sonucunda kürenin dönmesine yol açmakta idi. Hero buharlı bir türbin ya da motor icat etmesine rağmen toplumda bir etki yaratmadığından bunu motor aygıtının icadı olarak görülmemektedir 



Buhar gücünün ilk faydalı uygulaması 
Buhar gücünün Hero tarafından uygulamasından sonra 1679 yılında ilk faydalı uygulama Fransız fizikçi Denis Papin ‘den (1647-1712) geldi. İçinde suyun kaynadığı ve biriken buharın suyun kaynama noktasını yükselttiği sıkıca kapanan bir kapağı olan düdüklü tencere icat edilmişti. Papin’in dikkat ettiği şey daha yüksek ısıda kemikler yumuşuyor ve et daha çabuk pişiyordu. Tencereye buhar basıncının çok yükselmesine karşın bir de güvenlik vanası eklenmişti. 

Buharlı motorlar 

Savery Makinası
 

1698 yılında İngiliz mühendis Thomas Savery (1650-1715) buharla çalışan ,madendeki suyu dışarı atmak için kullanılan bir tulumba yaptı. [2] Tulumba yüksek basınçla çalıştığından o günün teknolojisine göre bu tip bir buharı güvenli biçimde kullanacak düzeyde değildi. Ayrıca gerekli buharı oluşturmak için suyu ısıtmada çok fazla yakıt kullanılıyordu. Bu tip makinaların öncülü olan Savery’nin makinası verimsiz olduğundan fazla kullanılmadı fakat kendinden sonra gelen makinalar için temel teşkil etti. [3] 

Newcomen Makinası 
1712 ‘de İngiliz mühendis Thomas Newcomen (1663-1729) yeni bir tür buhar makinesi geliştirdi. Bu alet çalışırken suyu yukarı doğru emecek boşluğu oluşturmak için buhar gerektirmiyor ve dışarı atmak için yüksek basınçlı buharın kullanılması ile çalışmıyordu. Newcomen’in makinesi pistonu itmek için sıradan alçak basınçlı buharı kullanıyordu. Böylece pistonların yüksek basınçlı buhar kullanıldığında olduğu gibi sıkıca oturtulmasına gerek kalmıyordu. Ayrıca daha az tehlikeliydi. [4] 

Yine de makine istenilen verime ulaşamamış ve yakıt tüketimi azalmamıştı. 

Watt Makinası 
1764 yılında bozulan Newcomen makinalarından biri onarılması için İskoçyalı mühendis James Watt’a verildi. [5] Makinayı onaran watt aynı zamanda randımanı düşük bu makineyi geliştirmek de istedi. Arkadaşı İskoç kimyacı Joseph Black’tan gizil ısı’yı [6] öğrenmiş olan Watt aynı odayı sürekli ısıtıp soğutmanın ne kadar israflı bir şey olduğunu anladı ve aklına iki oda yapmak fikri geldi.Biri sürekli sıcak , diğeri de sürekli soğuk tutulacaktı. Buhar işini yaparken sıcak odada bulunacaktı ve su haline getirilmesi gerektiğinde supaplar sistemiyle soğuk odaya alınacaktı. 

Watt 1781 yılına gelindiğinde makinasını iyice geliştirmiş ve pistonun ileri geri hareketini ustalıkla bir tekerleğin dönme hareketine çeviren mekanik aletleride icat etmişti. 

Buhar Türbinleri 

1884 yılında İngiliz mühendis Charles Algernon Parsons (1854-1931) ilk başarılı buhar türbinini yapmıştır. [7] Bu sayede yüksek hızlı gemi yapımı kolaylaşmış. Jeneratörlerde kullanılması kolaylaşmıştır. 

Buhar Makinesinin Verimi 
James Watt’ın geliştirmesine rağmen buhar makinalarının verimi halen %7 civarında idi kalan %93 boşa giden ısı olarak kayboluyordu. 

Buhar makinasının verimini inceleyen ilk kişi Fransız fizikçi Nicolas Leonard Sadi Carnot’tur (1796-1832) 1824 yılında yayımladığı Ateşin Tahrik Kuvveti Üzerine isimli kitabında buhar makinasının maksimum veriminin en sıcak halindeki buhar ile en soğuk halindeki suyun sıcaklığı arasındaki farka bağlı olduğunu gösterdi. Carnot ısı ve işin birbirlerine dönüşmesi yolunu ilk olarak ele alan kşi olduğundan Termodinamik biliminin kurucusu kabul edilmektedir. 

Buharlı Ulaşım Araçları 
Buharlı Gemiler 


1787 yılına kadar buharlı motorlar sadece su pompalarını ve tekstil makinalarını çalıştırmak için kullanılmıştı. 22 Ağustos 1787 yılında ise Amerikalı mucit John Fitch (1743-1798) ilk vapuru Delaware Nehri’ne indirmiştir.[8] Bir süre Philaderphia ile Trenton arasında düzenli vapur yolculuğu yapılmasını sağlamıştır.Fakat Fitch ticari anlamda başarı kazanamamıştır. 1807 yılına gelindiğinde ise yine Amerikalı mucit olan Robert Fulton saatte 8 km hızla giden adını Clermont koyduğu kırk metre uzunluğundaki vapurları Hudson Nehri’nde işletmeye başladı. [9] Bu sefer Fitch’in tersine ticari başarı kazanıldığından Fulton vapuların mucidi kabul edilmektedir. 1809 yılında ise Moses Rogers komutası altındaki Phoenix okyonusa açılan ilk buharlı vapur oldu. [10]1811 yılında Mississippi Nehri üzerinde işleyen ilk gemi New Orleans faaliyete geçti. [11] 

Okyonusu aşan ilk gemi ise 1919 yılında Georgia Savannah’tan İngiltere’deki Liverpool’a beşbuçuk haftada ulaşan Savannah isimli gemi oldu . Yolculuğun büyük kısmı yelkenlerin açılması ile bitirildiğinden aslında buharlı gemi sayılmazdı. [12] 

1827 yılında Türbinlerin ve gemi pervanesinin keşfedilmesi sonucu , pervanenin yan çarktan daha etkili olduğu anlaşıldı ve gemi teknolojisi hızla gelişti [13] 

Buharlı Lokomotifler 
İlk buharlı motorların gemilerde kullanılmasından sonra 1804 yılında Richard Trevithick bir vagonun şasesi üzerine sabit bir buhar motoru yerleştirerek dünyanın ilk buharlı lokomotifini üretti. Yaptığı özel yolda lokomotifini hareket ettirerek gösteri düzenlemiş fakat bundan ticari bir kazanç elde edememiştir. [14] 

1825 yılına gelindiğinde ise İngiliz mucit George Stephenson geliştirilmiş buharlı motorlardan faydalanarak ilk buharlı lokomotif denebilecek ve adına Rocket dediği aracı yaptı. 

Buhar Makinesi Tipleri 
Buhar makineleri iki ana başlıkta sınıflandırılabilir. 

* 1 ) Teknoloji kullanımına göre 

1.1) Pistonlu buhar makinaları 
1.2) Türbinli buhar makinaları 

* 2) Uygulama alanlarına göre 

2.1) Durağan (Sabit) buhar makineleri 

2.1.1) Sarımlı,dönen milli motorlar ve frekanslı olarak duran ve tersine hareket edebilen basit uygulamalar. 
2.1.2) Nadiren duran ve tersine hareket ihtiyacı olmayan güç sağlayan motorlar.(Tüm termal güç istasyonları, değirmenler, fabrikalar.) 

2.2) Araç Motorları 

2.2.1) Buharlı bot ve gemiler 
2.2.2) Buhar lokomotifi 
2.2.3) Buharlı otomobil 
2.2.4) Buharlı iş makineleri 

2.2.4.1) Buharlı yol silindiri 
2.2.4.2) Buharlı traktör
 Buhar makinesi
 Yunanlı mühendis Hero’nun yaptığı ilk örnek türbin
 
Buhar motorunun çalışması
 
Buharlı lokomotifin çalışması

SİMİT MAKİNESİ



 Bursa'da proje tabanlı beceri yarışmasına katılan öğrenciler, otomatik simit makinesi yaparak kategorilerinde birinci oldu.Sıcak ortamda makine içerisinde muhafaza edilen simitler, bozuk para atıldığı takdirde müşteriye sunuluyor.
Tophane Endüstri Meslek Lisesi'nde 3 gün boyunca devam eden proje tabanlı beceri yarışmasının Bursa etabı tamamlandı. 10 kategoride yarışan toplam 95 proje jüri tarafından incelenerek değerlendirildi.
Yarışmada ilk 3'e giren ve mansiyona layık görülen projeler ödüllendirildi. Kategorilerinde ilk sırayı alan projeler 1-5 Mart 2010 tarihlerinde yine Bursa'da yapılacak olan bölge yarışmalarına katılacak. Dereceye giren okullara ödülleri düzenlenen törenle takdim edildi.
Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Ekiz, mesleki ve teknik eğitime olan ilginin her geçen gün arttığını belirterek, "Bu ilgi nitelikli eleman yetişmesi noktasında kaliteli öğrenciler yetiştirmekten kaynaklanmaktadır. Nitelikli eleman yetiştirme adına bu tür faaliyet çok önemli. Bu yarışma öğrencilerin kabiliyetlerini ortaya çıkarma açısından çok önem arz etmektedir. Bu yarışmaya katılan herkes birincidir" dedi.
Törene katılan Vali Yardımcısı Selman Yenigün ise mesleki eğitimin önemine dikkati çekerek, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Tören sonunda birinci olan ve dereceye giren projelerin okullarına ve öğrencilerine ödülleri verildi.
SİMİT MATİĞE BÜYÜK İLGİ

Yarışmada Hürriyet Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi tarafından yapılan 'kişisel ve sosyal hizmetler' alanında birinciliği elde eden 'benim için' isimli simit matik projesi büyük ilgi gördü. Otomatik olarak bozuk para atılması sonucu çalışan makine, sıcak ortamda saklanan simitleri müşteriye sunuyor. Proje hakkında bilgi veren projenin danışman öğretmeni Semih Aydın, "Bu proje öğrencilerimizin fikriydi. Daha hijyenik ortamda muhufaza edilebilecek olan simitler makine sayesinde iher ortamda sağlıklı şekilde satışa sunulabilecek. Bozuk para atılınca beyin sayesinde bilgisayar algılama yapıyor ve içerideki bant ile simit dışarı veriliyor. 30 simit hacmi olan bu makine her zaman içinde simidi sıcak tutuyor. 500 TL'ye mal olan bu proje günlük hayatta yaygınlaşacak" diye konuştu.

Erkeklere göre dünyanın en önemli 10 icadı



 Erkekler arasında popüler Amerikan askmen sitesi okuyucuaları arasında anket yaptı. İşte dünyanın değişmesine neden olan bilimsel gelişme:
1. Bilgisayar: 1950'lerde IBM tarafından şirketler için üretilen bilgisayarlar o zamanın parasıyla 100 bin dolara mal oluyordu. 1977'de Apple 2 isimli ilk PC modelini geliştiren Steve Job, imkânsız gibi görünen 'her eve bir bilgisayar' fikrinin de gerçekleşmesine sebep oldu.2. Doğum kontrol hapı: 1951 yılında Carl Djerassi isminde bir kimyagerin bulduğu hap, sağlıklı insanların kullandığı ilk 'ilaç' olarak tarihe geçti.
3. Cep telefonu: 1947'de ABD'de Bell Laboratuvarları tarafından geliştirilen cep telefonlarından bugün dünyada 2 milyar adet var. Avrupa Birliği sınırları içerisindeyse kişi başına birden fazla cep telefonu düşüyor.
4. DNA: 1953 Francis Crick ile James Watson DNA molekülünün yapısını keşfetti.
5. Uçak: Amerikalı Wright Kardeşler 1903 yılında ilk motorlu uçağın uçuşunu gerçekleştirdi.
6. İnternet: Bugün dünya nüfusunun yüzde 20'sinin bağlı olduğu internet, 1969 yılında ilk geliştirildiğinde sadece dört bilgisayarı birbirine bağlıyordu.
7. Otomobil: 1769 yılında Nicholas Cugnot isimli bir Fransız insan gücüne gerek olmadan hareket eden ilk kara taşıtını tasarladı. Üç tekerlekli taşıt büyük bir buhar kazanından sağlanan güçle çalışıyor, saatte yaklaşık olarak 4. 5 kilometre yol alabiliyordu.
8. SMS: Dünyanın ilk SMS'i 1992 yılında İngiliz mühendis Neil Papworth tarafından gönderilirken, yollanan ilk mesaj 'Mutlu Noeller' diyordu.
9. Matbaa: 1454 yılında keşfedildi. Johannes Gutenberg tarafından geliştirilen baskı makinesinde ilk olarak 300 adet İncil basılmıştı.
10. Televizyon: Televizyon 1923 yılında, İskoçyalı Mühendis John Logie Baird tarafından İngiltere'nin Hastings kasabasında icat edilmiştir.

Bu jeli vücuduna sür zırh olsun!!!



Son yılların en önemli buluşu İngiltere den geldi. Binlerce askerin hayatını kurtaracak jel sürülükten sonra zırh kadar sert ve güçlü bir yapıya dönüşüyor.
İngilizler büyük bir buluşa imza attı. BBC Focus dergisinde yayınlanan haberde, "d3o" olarak isimlendirilen ender malzeme, yavaş yavaş idare edildiğinde esnek oluyor. Ancak, sert bir güç uygulandığında ise süper sert bir materyale dönüşüyor. Mekanik mühendis Richard Palmer ve bir zamanların kimya devi DuPont, bu fikri kayak rampası üzerinde buldular. Palmer, "Ben bir snowboard'çuyum ve darbeleri emebilen ve şekil değiştirmeyen, tekrar eski haline dönebilen bir materyale ihtiyacımız olduğunu düşündüm"dedi. Onun çözümüne göre, 2 polimerden oluşan malzemenin ilk polimer şeklini verirken diğeri de darbeyi emiyor. 
Darbe emici polimer, hızlı ve yavaş gelen darbelere bağlı olarak, karakteristik özelliğini değiştiriyor. Malzeme kayak eldivenlerinden, bale ayakkabılarına kadar her yerde kullanılıyor. Yakında öncelikle cephedeki askerlerin miğferlerinde kullanılacak malzeme, daha sonra da koruyucu zırh olarak askerlerin vücutlarını koruyacak. 

ELEKTRİK MOTORU YAPIMI



Elektrikli cihazlara merakınız var ama onların nasıl işlediğini anlamakta güçlük mü çekiyorsunuz? Evlerimizdeki elektrikli cihazların yüzde sekseni, bir çeşit elektrikli motor aksamına sahiptir. Hatta standart bir bilgisayarda bile 6 kadar elektrik motoru bulunmakta. Anlaşılan elektrikli cihazları çalışma prensiplerini anlamanın yolu, elektrik motorlarını anlamaktan geçiyor. Bu mantıktan yola çıkarak, basit bir elektrik motoru yapmanın faydalı olabileceğine inanıyorum. Herkesin evinde bulabileceği malzemelerle oluşturulabilecek basit bir motor için -teferruatları atarsak- ana malzemeler şöyle:
  • Bobin teli (bu üzeri iletken olmayan boya ile kaplı basit bir bakır teldir aslında, benzerleri aynı zamanda süslemede kullanıldığı için kırtasiyelerde bile var artık)
  • Mıknatıs (ki evinizde en azından yere düşen iğneleri toplamak için bir tane bulunduruyorsunuzdur)
  • Herhangi bir pil (pil bulmakta sıkıntınız yoktur sanırım, cep telefonunuz ya da uzaktan kumandanız yok mu?)
İlkin, bobin telini pilin silindirik çevresini dolanarak 10-15 kere sarın. Sarımı bozmadan sıyırıp çıkartın.
Telin bir her iki ucunu, sarımı sabitleyecek ve birbirlerine oluşan çemberin en uzak iki noktasında duracak şekilde tespit edin.
Sarımın şekli, çemberi andıracak şekilde olduğu gibi dikdörtgen şeklinde de olabilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken şey, sarımın dışına çıkan uçlardaki bobin teli kaplamasını ortadan kaldırmaktır. Bunun için bir çakmak ile telin bu noktaları ateşe tutulur. Böylece boya yanarak ortadan kaybolur ve telin iletken kısmı ortaya çıkar (iyice boyadan kurtulduğunuza emin olmak için zımpara ya da bulaşık teli ile kazıma yapılabilir). Mıknatısı, çelik gövdeli pilin gövdesine tutturmakta zorlanmayacaksınız zira kendi kendine yapışacaktır zaten. Eğer sabitlenmiyorsa resimdeki gibi lastik bir banttan ya da selo teypten faydalanabilirsiniz. Aynı şekilde sarımın ekseni etrafında döneceği ve pilden elektrik alacağı yuvaları, çengelli iğnenin gözlerin istifade ederek hazırlamalısınız. Çengelli iğnelerin kilit kısımlarını, pilin kutuplarına temes edecek şekilde bantla sabitleyin.
Şimdi yapmanız gereken tek şey, sarımın uçlarını düzgün bir şekilde iğnelerin gözlerinden geçirmek. Geçirdikten sonra sarımın dönmeye başladığını göreceksiniz!
Akım pilin bir kutbundan çıkıp, o kutba bağlı çengelli iğneden ve daha sonra sarımın bir ucundan geçer. Sarımın içinde dolaşır (eğer kaplamasız bir tel kullanılsaydı; sarım yekpare bir tel gibi hareket edip, akımı dolaştırmadan diğer kutba iletecek ve pilin aşırı ısınmasına sebep olacaktı. Hareket oluşmayacaktı). Bu esnada sarımın etrafında bir manyetik alan oluşturur ve pilin diğer kutbuna gider. Sarımın yakınlarında bulunan doğal mıknatıs, her zaman kendinden sabit iki kutba sahiptir. Bilindiği üzere sarımda oluşan manyetik alanın kutbu, doğal mıknatısınki ile aynı olduğunda birbirlerini itecek ve farklı olduğunda birbirlerini çekecektirler. Bu sarımın sürekli hareket ederek manyetik kutbunun konumunu değiştirmesiyle motor çalışmış olur. İşte bu dönmenin sağladığı dairesel kuvvet, farklı aracı mekanizmalarla, çeşitli cihazlara hayat vermektedir.

29 Mart 2011 Salı

BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİTMEZ



Bütün anneler, annelerin en güzeli, 
Sen, en güzellerin güzeli. 
Onüçünde evlendin, 
Onbeşinde beni doğurdun, 
Yirmi altı yaşındaydın, 
Yaşamadan öldün. 
Sevgi taşan bu yüreği sana borçluyum. 
Bir resmin bile yok bende, 
Fotoğraf çektirmek günahtı. 
Ne sinema seyrettin, ne tiyatro. 
Elektrik, havagazı, su, soba, 
Ve karyola bile yoktu evinde. 
Denize giremedin, 
Okuma yazma bilmedin. 
Güzel gözlerin, 
Kara peçenin arkasından baktı dünyaya. 
Yirmialtı yaşındayken 
Yaşamadan öldün... 
Anneler artık yaşamadan ölmeyecek... 
Böyle gelmiş, 
Ama böyle gitmeyecek!

-----Aziz NESİN-----

28 Mart 2011 Pazartesi

Kremalı Brokoli Çorbası


Kremalı Brokoli Çorbası

Malzemeler:
  • Yarım kg brokoli sadece çiçekleri değil sapları da birlikte
  • 1 soğan
  • 1 patates
  • 2 adet tavuk bulyon
  • 4 su bardağı kaynamış su
  • dere otu
  • karabiber, tuz
  • krema
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
Hazırlanışı 
Tencerede zeytinyağı kızdırılır. doğranmış soğanlar atılır. pembeleşinceye kadar kavrulur. brokoli ve patates eklenir karıştırılır. su ve bulyonlar eklenir. tuzu kontrol edilir. karabiberi atılır. sebzeler yumuşayınca blendırdan geçirilir. kremayla birlikte servis edebilirsiniz.

Tavuk ve Pirinç Çorbası




Tavuk ve Pirinç Çorbası

Malzemeler
*8 bardak su
*2 tavuk göğsü parçası; derisi ve yağları alınmış
*2 tavuk kanadı uyluklarıyla birlikte, derisi ve yağları alınmış
*3 havuç, soyulmuş, çaprazlama kesilmiş
*3 kereviz sapı çaprazlama dörde bölünmüş
*1 soğan, dilimlenmiş
*2 çay kaşığı tuz
*2 diş sarımsak, doğranmış
*1 defne yaprağı
*Bİr bardağa yakın (3/4) Amerikan pirinci
*1 tutam maydanoz, doğranmış
Hazırlanışı
Suyu, tavuk göğsünü, tavuk kanatlarını, havucu, kereviz sapını, soğanı, sarımsağı ve defne yaprağını geniş bir tencereye koyun. Kaynamaya bırakın. Isıyı düşürün ve tavuk pişinceye kadar 35 dakika kadar pişirin. Delikli kaşık kullanarak tavuğu ve havuçları düz ve büyük bir tabağa alın, soğutun. Tavuğu kemiklerinden ayırın ve küçük parçalara ayırarak bir kenara koyun. Kemikleri çıkarın. Havuçları ince ince doğrayın. Tavuk suyunu süzün ve parçaları süzgeçte bırakın. 1 ½ bardak tavuk suyunu bir kızartma tavasına dökün. Pirinç ekleyin ve kaynatın. Isıyı düşürün; 20 dakika kadar tavuk suyu çekilip pirinç yumuşayıncaya kadar pişirin.
Geri kalan tavuk suyunu, tavuk parçalarını ve dilimlenmiş havuçları büyük geniş tencereye alın. Pişmiş pirincide içine dökün. 20 dakika kadar pişirin. Çorbayı tuz ve biberle çeşnilendirin. Maydanoz serpip servis yapın.

Yalancı İçli Köfte




Yalancı İçli köfte
Malzemeler:
*2 su bardağı köftelik bulgur
*4 adet haşlanmış iri patates
*1 yumurta
*yeteri kadar tuz
*iç malzamesi;
*200 gr kıyma
*1 baş soğan
*1 tatlı kaşığı pul biber
*1 çay kaşığı karabiber
*yeteri kadar tuz
Hazırlanışı:
*Sıcak suyla demlendirilerek hazırlanmış bulgurun içine patatesler rendelenir.Yumurta ve tuz ilave edilerek yoğrulur.
*Kıyma suyu çekene kadar kavrulur.Soğan doğranarak ilave edilir.Pul biber, karabiber ve tuz ile tatlandırılır.
*Bulgurdan mandalin büyüklüğünde parça koparılıp avuç içinde düzleştirilir.Hazırlanmış olan iç harcı 1 tatlı kaşığı konarak kapatılr.Yuvarlak hale getirilir.
*Bol kızgın yağda kızartılır