English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

6 Temmuz 2012 Cuma

Mini etek ve kadınlık tarihine katkısı

Mini etek ve kadınlık tarihine katkısı
1960’lardaki tüm politik ve kültürel değişimlerin tam ortasında, dönemin en kalıcı ve tartışmalı ikonu gün ışığına çıktı: mini etek.

1960’lar devrim ve değişim yıllarıydı. Apollo 11 aya inen ilk kapsül oldu, zencilere verilmiş seçme ve seçilme hakkı yasallaştı, Vietnam savaşı şiddetlendi, Beatles hayranlığı tüm dünyayı kasıp kavurmayı sürdürdü, doğum kontrol hapları piyasaya sürüldü… Ve tüm bu politik ve kültürel değişimlerin tam ortasında, dönemin en kalıcı ve tartışmalı ikonu gün ışığına çıktı: mini etek.

-->

-->
Mini etek ve kadınlık tarihine katkısıBu küçük ve seksi kumaş parçası, tüm zamanların en büyüleyici paradokslarından bazılarını temsil ediyordu; güç ve savunmasızlık, bağımsızlık ve memnun etme isteği, üstünü örtme ve ortaya koyma, olgunluk ve oyunculuk, özgürlük ve sömürü… Aynı zamanda hem ayıplanan hem sevilen mini etek, yıllardır saklanan bir gerçeğe çekti tüm dikkatleri; kadın bacakları…






Mini etek ve kadınlık tarihine katkısı
Avrupa dağlarındaki en eski köyler gibi kimi toplumlarda daha önce giyildiği iddia edilse ve tarihi insanlık tarihi ile bir olsa da, 1960’larda gündeme gelmesiyle güçlü politik ve kültürel imaları uyandırmıştır. 1800’lerin ortasında, Avrupa ve Amerika’daki kadınların genellikle daha zayıf ve savunmasız cinsiyet olduğuna inanılıyordu. Politika, iş hayatı ve fiziksel aktiviteler kadınlar için tehlikeli alanlardı ve kısıtlayıcı etekler, sıkı korseler bu inançları yansıtıyordu.













Mini etek ve kadınlık tarihine katkısı
Linda Hayden 1968

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, nasıl olduysa, kadınların özgürleşmesinde gelişmeler oldu ve etek boyları diz hizasına çıkartıldı. İkinci Dünya Savaşı esnasında kumaşa getirilen zaruri kısıtlama ile ise etek boyları diz üstüne çıktı.















Mini etek ve kadınlık tarihine katkısı
Twiggy 1966
Savaş zamanı kısıtlamalarının giysiler üzerindeki etkisi sona erdiğinde, kadınlar zarafet ve dişilik için hazırdı ve moda endüstrisi kadınları Christian Dior tarafından temsil edilen ‘yeni görünüm’ ile tanıştırdı. Yeni görünüm olgun ve sofistikeydi; abartılı kum saati figürü ve uzun, müsrif etek boyları.






Mini etek ve kadınlık tarihine katkısı1960’lar ve mini etek politikası
1960’lardan önce, genç kadınların anneleri gibi giyinmesi beklenirdi ki bu tarz genelde Paris couture’ydu. Mesela 1962’nin sonunda, bir Sears kataloğunda, anne ile kız birbirinin aynısı elbiseleri giymiş ve bundan inanılmaz mutlu görünen surat ifadeleriyle poz vermişlerdi. 1950’lerde, İngiliz tasarımcı Sally Tuffin, gençler için hiç kıyafet olmadığından ve genç kızların annelerine benzemesinden yakınmıştır.












Mini etek ve kadınlık tarihine katkısıCher 1967

1960’larla birlikte, genç kesim kendi bireysel fikirlerini, görüşlerini ifade etmek için ayaklanmaya başladı, özellikle de politik konulardaki tepkilerini ebeveynlerinden farklı şekillerde karşılık vermek için. Süregelen adet ve ahlak kurallarına uymayı reddetmeye başladılar, bu kuralları içiten pazarlıklı ve çifte standartlı olduklarını düşünüyorlardı. Bu genç politik kuruluş sesini yükseltmeye başladıkça, bir yandan farklı tarzlarını yaratmak için modada da kendilerine yer açtılar.











Mini etek ve kadınlık tarihine katkısı
Jane Birkin 1966

1960’lar feminizminin bir aracı olarak mini etek
Feminizmle aydınlanan kadın zihinleri, moda alanında da daha farklı düşünmeye başladı. Mesela 1963’te, Amerikalı Betty Friedman The Feminine Mystique adlı kitabı yayınladı ve mutlu ev kadını mitini çürüterek, kadınların farklı roller için ne kadar hevesli olduklarını dile getirdi. Ek olarak 1960’lar üniversitelere ve iş dünyasına giren kadın sayısındaki dramatik artışa sahne olmuştur.










Mini etek ve kadınlık tarihine katkısı
Faye Dunaway 1968

Bu on yıl aynı zamanda evli ve boşanmış kadınları koruyan ve yetki veren kanunların yürürlüğe girmesini gördü. Ve tabi en önemlisi de doğum kontrol hapları ve istenmeyen gebelikleri önlemek oldu ki bu cinsel bir devrim yarattı. Kadın imajı karı ve anne olmaktan cinsiyetinden gurur duyan ve gücünün farkındaki genç, bekar kızlara döndü. Mini etek ise bu kadın hareketinin büyümesini ifade eden güçlü bir araç haline geldi.













Mini etek ve kadınlık tarihine katkısı
Mini eteğin annesi: Mary Quant
Mary Quant adında genç bir İngiliz tasarımcı 1955’te King’s Road’ta Bazaar adlı ilk butiğini açtı. Gerçek bir moda eğitimi almadığı halde, bir eli sokaktaki gündelik modanın nabzını tutan Quant, belirgin bir kopma yarattı modada. Günün gençlerinin düşüncelerini yansıtan ve Paris modaevleri ile uzaktan yakından alakası olmayan giysiler satmaya başladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder